Daha önce Türk teknik direktörlerin ne kadar çok takım çalıştırdığını ve çoğu zaman kendilerinin de bunun sayısını hatırlayamadığıyla ilgili bir şeyler karalamıştım. Şimdi işin yurtdışı ayağına geçiyorum. Türkiye’de bir takım ne zaman yabancı bir teknik direktör arasa, gazeteler hemen bir sene önceki başlıklarını atarlar. Modası geçmeyen adamlar vardır. Şimdi bunları hatırlayalım…
Mircea Lucescu : Türkiye’de iki büyük takımda şampiyonluk yaşamış, ikisinden de hak etmediği şekilde uzaklaştırılmış, beyefendi bir kişiliktir. Oyuncularla olan diyaloğunun üst seviyede olması onu farklı kılar. Oynattığı defansif futbolla futbol ulemalarımıza yaranamamıştır. Ama ne hikmetse, her sezon ilk kapısı çalınanlardandır. Zaten Shaktar Donetsk’in gayet zengin olan başkanı Rinat Ahmetov 6 sezondur kendisine 4 lig şampiyonluğu ve 1 UEFA Kupası kazandıran hocasından vazgeçmemiştir.
Christoph Daum : Her yaptığı olay olan Alman teknik adam, Beşiktaş’la adım attığı ülkemizde özellikle Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın kendisine olan sevdasıyla bilinir. Ama o bu sevgiye karşılık kendisinin iki kere kalp krizi geçirmesine sebep olmuştur.
Georghe Hagi : Her büyük futbolcunun büyük hoca olamayacağına güzel bir örnektir. Yaşadığı anlamsız tartışmalarla akılda kalmıştır.
Bu örneklere başka isimler de eklenebilir (Graeme Souness, Eric Gerets,…). Bir de adı sürekli anılıp bir türlü Kapıkule’yi geçememiş olanlar var. Mesela Paul Le Guen, Winfried Schafer,… Bu adamlar da Türkiye’ye gelemeden kariyerleri dibe vurduğundan artık gündeme gelmiyorlar.
Mesela Galatasaray yine Gheorge Hagi’yi takımın başına getiriyor. Getirirken sebep de basit : “Ülke futbolunu biliyor. Oyuncuları tanıyor”. Bu kadar sığ bir bakış açısıyla kulüp yönetilirse, bir adım ileriye gidemeyiz. Aman bizi başka kimse tanımasın. Yeni, farklı bir teknik adam gelip ufkumuzu açmasın. Yöneticilerimiz de işlerini sağlama aldıkları için içleri rahat olsun!
Adamlar birtek gunu kurtarmak ıstıyorlar o kadar. Sezon sonu gider gene Hagi. Yonetimın acıl toparlanması ve bu ısı profosyonellere bırakmaları geremektedir. Adnan ozturk kesin secılıcek bence..
YanıtlaSil