Ali Sami Yen Stadyumu'nun kapanış günü birçok güzelliğe sahne oldu. Eski efsanelerin maçıyla, taraftarın gönlünde yer etmiş birçok oyuncu son kez sahaya çıkarak, bu kulübe yaptıkları hizmetlerin ödülünü bir kez daha aldılar. Onlardan sonra sahaya çıkanlardan bazıları ise neden orada olduğu sorgulanan kişiler. Buna sebep, takımın gelen giden tüm oyuncularıyla iki buçuk senedir sürekli geriye doğru gitmesi. Öncelikli konu, takımın başarısı için sahada verilen mücadele. Teknik yeterliliği geçtim, fiziksel olarak buna muvaffak olamamaları asıl düşündüren.
Arda Turan, 2006-2007 sezonuyla başlayan mücadelesinde, sahada sarf ettiği eforla liderlik özelliklerini gösteriyordu. 2009-2010 sezonunda kaptan olması beni hiç şaşırtmadı. Ama yıllarca kaptanlarının büyüklüğüyle bilinen takımın iki sezondur çok düşük bir performans sergilemesinde kendisinin de büyük hataları var. Zor zamanlarda dümenin başında olamayışı, uzun süren sakatlıkları ve magazinel bir figür olma yolunda ilerleyişi, kendisini insanların gözünde küçültüyor. En büyük yıldızının bu halde olduğu bir takımın geri kalanın durumu ise insanı şaşırtmıyor. Zor duruma düştüğünde, Türkiye'de çektiği sıkıntıyı, üzerindeki baskıyı anlatması ve yurtdışına (özellikle Liverpool'a) gitme isteği komik bir görüntü yaratıyor. Yurtdışındaki en büyük yıldızların bile en önemli özelliklerinin çok çalışma ve istikrar olduğunu düşünürsek, bizimkilerin daha kat etmesi gereken çok yol var.
İyi oyuncu olabilirsiniz. Kendinizi çok farklı yerlerde de görebilirsiniz. Ama büyük oyuncu olmak farklıdır. Taraftar, saha kenarında takımı yöneten ikilinin, bu yaşlarında bile, sahadakilerden daha iyi iş yapabileceğini düşünüyor. Sizin için asıl acı olan budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder