29 Ekim 2011 Cumartesi

ANKARA'DA BASKETBOL ATEŞİ

Türk Telekom, Türk basketbolunun temel taşlarından biri ve Ankara'ya bir spor dalında zirveye oynama zevkini tattırıyor. Ama o kadar harcamanın yanında yapılan bazı hatalar, bu takımın ana hedeflerine ulaşamamasına sebep oluyor. Basketbolu iyi bilen bir seyircisi var Ankara'nın. Ama Türk Telekom'un seyircileri onlar değil. Ankaragücü taraftarları nasıl 19 Mayıs Stadyumu'nda kale arkasında yerini alıyorsa, Ankara Spor Salonu'nda da pota arkasında yerini alıyorlar. Maçı izlemiyorlar haliyle. Şaşırmıyoruz! Onlara da bir açıdan hak veriyorum. Ankaragücü'nün aldığı kötü sonuçları Türk Telekom'un iyi sonuçlarıyla bir nebze unutabilirler.

Yönetimin yaptığı en büyük hata kombine bilet satışı yapmaması. Arayıp sorduğumda, Ankara Spor Salonu kendilerine ait olmadığı için bunu yapamadıklarını söylediler. Bunun çözülemeyecek bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Alınan oyunculara bakarsak, fena olmayan yabancıların yanında Türk oyuncularda sıkıntı var. Artık takımların arasındaki farkı Türk oyuncular belirliyor. İyi yabancılar zaten Türkiye'yi tercih ediyor. Siz iyi Türk oyuncuları cezbetmeli ya da altyapıdan yetenekli gençleri ortaya çıkartmalısınız. Bunu şu anki mali durumu ile yapabilecek başlıca takımlardan birisi Türk Telekom. Ama bir zafiyet var işte. Kenar yönetimin de ne kadar yeterli olduğu tartışılır! Darius Washington'a bir alternatif gerekiyor. Kenarda yerine girecek bir oyuncu olmadığını bilmesi, ona her istediğini yapma imkanı tanıyor. Takım arkadaşlarının-ki Mehmet Okur, Simas Jasaitis, Michael Wright gibi başarılı isimler-bundan hoşnut olduğunu sanmıyorum. Surat ifadeleri bunu gösteriyor. İsterse her maç 30 sayı atsın, oyunu bu kadar zorlaması herkesin konsantrasyonunu düşürüyor. Beni de bir seyirci olarak hiç memnun etmiyor. Timuçin Meriç'in bu duruma acil bir çözüm bulması lazım.

Türk Telekom skorer oyunculardan kurulu bir takım; ama Aydın Örs'ten beri öğrendiğimiz şey, basketbolda kazanmanın en önemli yolunun savunmadan geçtiğidir. Türk Telekom'da bunun esamesi okunmuyor. Artık basketbolun onu bıraktığı açıkça belli olan Kaspars Kambala ve kardeşinin yaptıklarını kendisinden de beklediğimiz, ama bir türlü patlayamayan Muratcan Güler de takımın hayal kırıklıkları. Umarım takım bir an önce savunma yapması gerektiğini hatırlar ve Mehmet Okur da havasını tekrar bulup takıma bir seviye atlatır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder