Bazen düşünüyorum da, Türk futbolunu yönetenler kendilerini dünyanın neresinde görüyorlar acaba? UEFA ve FIFA sıralamasını falan boşverin. Yıldırım Demirören sabah kalkıp İstinye'ye giderken, kendini dünyanın en önemli futbol adamlarından biri olarak görüyor mudur? Gerçekten merak ediyorum. Eğer kendisini tanıyanınız varsa, ne olur söyleyin, uyansın bu rüyadan. Yapılmaya çalışılan şeyler komik oluyor, eğreti duruyor. Şampiyonlar Ligi'ni örnek alıyorsunuz, kareografiler hazırlıyorsunuz, sonra bir yağmur yağıyor ve kral çıplak! Ligtv'nin paralı askerleri de ne bahane üreteceklerini şaşırıyorlar. Saçmalamaya başlıyorlar.
Beş yıl Avrupa'ya gitmeyelim derken, bizi bu saçmalığa mahkum etmeyi mi kastettiniz? Ben şahsen istemiyorum. Aklı başında kimsenin de buna dayanabileceğini düşünmüyorum. Utanıyorum bu düzenin bir parçası olmaktan. Evet, maalesef bir parçasıyım. Bu hayatta en çok sevdiğim varlıklardan biri bu ligde oynadığı sürece de öyle olacağım. Ne çok isterdim takımımın ligden çekilmesini ya da en başından bu sevdaya tutulmamayı. Artık yapacak bir şey yok. Tek dileğim; sağduyulu ve cesaretli insanların bir gün kalkıp "Durun artık, çekilin bir kenara!" demeleridir. Para artık bu oyunun en önemli aracı, anladık! Ama bize insanlığımızı kaybettiriyorsunuz saçma sapan ihtiraslarınız yüzünden. Yaptığınız hiçbir şeyi, aldığınız hiçbir kararı karşılıksız bir sevgiyle gerçekleştirdiğinizi düşünmüyorum.
Bir gün bu işleri bırakacaksınız. Arkanızı dönüp bakacaksınız. Gördüğünüz şey, sürekli koşturan insanlar olacak. Ne yapıyor bu adamlar diye bakacaksınız. Aslında tek yaptıkları, sizin yarattığınız enkazı temizlemeye çalışmak olacak. Kulaklarınız çok çınlayacak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder