21 Mart 2011 Pazartesi

EN BÜYÜK OLMAK

Vakıfbank GSTT kadınlar voleybolunda Avrupa'nın en büyüğü oldu. Ev sahibi olduğumuz organizasyonda zafere ulaşmak büyük bir mutuluk yaşattı hepimize. Ev sahibi derken, asıl ev sahibi olan Fenerbahçe Acıbadem'in yarı finalde kaybetmesi bütün hesapları bozdu. Gerek İstanbul caddelerindeki posterler gerekse salondaki hava her şeyi onların lehine gösteriyordu. Ama son derece adil bir spor olan voleybolda o maç için iyi oynayan kazandı.

Vakıfbank GSTT'nin de bir Türk takımı olduğunun tribündekiler tarafından unutulması geçtiğimiz haftasonu yaşadığımız en kötü olaydı herhalde. Aziz Yıldırım'ın tripleri, taraftarın finalde Azeri takımını destekleyip, maç öncesi tribündeki Vakıfbank GSTT'lileri yuhalaması spor dünyamız adına ayıplarımızdı. Ne zaman kaybetmenin de doğal bir olgu olduğunu, buna vereceğimiz reaksiyonun da doğal olması gerektiğinin farkına varacağız? Final Four için yapılan web sayfasının final günü güncellenmemesine ne demeli? Siz oraya yazmayınca gerçekler değişiyor mu?

Mücadele ve rekabet olan her sporda bir kazanan ve kaybeden vardır. Her zaman da kazanamazsınız. Kaybederken de güzel kaybetmektir aslolan. Karşısındakine gerekli saygıyı gösterirken, saygı görmeyi de hak etmektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder