1 Mayıs 2012 Salı

BİR DEVRİN SONU

Çok gecikmiş bir karardı belki, uzun zamandır da beraberdik. 12 yıl oldu herhalde. Teleon'un kutusunu iade edişim dün gibi! Ama bunu yapmam gerekiyordu. Kendime olan saygımı yitirmeye başlamıştım.  Bu süreci hızlandıran Yıldırım Demirören'e teşekkür etmem lazım belki de. Dün yaptığı inanılmaz açıklamalarla beni kendime getirdi. Hangi ülkede ne tarz insanlarla beraber yaşadığımı, ne yaparsak yapalım, düzenin değişmeyeceğini gözüme gözüme soktu. Utandım! Bu güruhla aynı havayı solumaktan, aynı sevdanın peşinde koşmaktan. Aramızda tabii ki bariz farklar var. Ben bu sevdanın peşinden hiçbir karşılık beklemeden koşarken, sizler daha başka kimi nasıl yok edeceğinizin derdindesiniz. Bu sporun bütün kaynaklarını kuruttuğunuz yetmedi, en sonunda ruhunu da öldürdünüz.

Kendiniz dışında kimsenin fikrini sormayın, sorduklarınızı da sallamayın. Taraftarlar hiç konuşmasın. Sadece ürün ve kombine alsın. Siz İstanbul'da istediğiniz gibi at koşturun. Bunu yaparken de öyle bir duygu sömürüsü yapın ki, bütün ahlaksızlıklarınızın üstü en üst kademeler tarafından örtülsün.

Kendinizi kandırıyorsunuz. Dünyanın en büyük bilmem kaçıncı futbol ekonomisi dediğiniz "şey" var ya, 5 sene sonra nerede olacak, farkında mısınız? Ben farkındayım. Sizin de farkında olduğunuzu biliyorum. Ama bunu itiraf edemiyorsunuz. İşinize gelmiyor. Bu yaptığınız, büyük bir ayıptır. Yaptığınız ayıbın cezasını bir şekilde yaşayacaksınız.

Tarihinden ve saatinden henüz emin olamadığım, ne de olsa her an değişebilir, Fenerbahçe-Galatasaray Süper Final Karşılaşması'ndan sonra benim için Digiturk bitmiştir. Seneye kombinemi alırım. Gidebildiğim maça giderim. Diğerlerini de dışarıda bir yerde izlerim. Yine de sizin pis sermayelerinizin kaynağı Digiturk'un o iğrenç kutusunu evime sokmam. Bu kararı vermemde bana yardımcı olan Yıldırım Demirören'e sevgilerimi iletiyorum! İnşallah o çok sevdiğin futbol topunun seni ve yanındakileri de yok ettiği günleri görürüz. Azalarak bitin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder