28 Şubat 2012 Salı

KÂBUS

TFF seçimleri yapılmış. Gününü unutmuşum. Akşam haberlerinde haberim oldu. Ne bir heyecan ne bir sevinç! Hiçbir şey hissetmiyorum. Beşiktaş taraftarı, Yıldırım Demirören'den kurtulmanın mutluluğu içindeyken; korkudan titreyen yöneticiler, başkanın borçları hibe etmesiyle derin bir nefes aldılar. Ne kadar büyük adam oldu şimdi, Yıldırım Demirören! Yalnız bir şartı vardı. "Gelecek olan diğer başkanlar da alacaklarını hibe etsinler" dedi. Düşünüyorum, bir türlü mantıklı bir açıklama bulamıyorum. Bir insan nasıl bu kadar yüzsüz olabilir? Hiç mi kişisel muhakemede bulunmaz?

Beşiktaş'taki başkanlığı döneminde yaptıkları ortada olan Yıldırım Demirören, büyük ihtimalle gece rüyasında gördüğü ak sakallı dedenin nasihatleri üzerine federasyon başkanı olmaya karar verdi. Bu arada, başkanlığı süresince Beşiktaş'a "hibe" ettiği parayı muhasebesel olarak nasıl göstermesi gerektiğini de o sırada öğrenmiştir. Gerçi onu Ankara'ya yaptığı son ziyarette gerekli mercilere sormuştur. Türk futbolunu nasıl kurtaracağına dair ayrıntıları da aradan çıkartmıştır.

Üzülüyorum. Gün geçtikçe umudumu yitiriyorum. Bırakın 10 sene sonrasını, yarın ne olacağı belirsiz Türk futbolunun kimlerin eline kaldığını gördükçe "Bu oyunu keşke sevmeseydim" diyorum. Sonra teknolojinin geldiği nokta aklıma  geliyor. Alıyorum elime kumandayı. Kanalı değiştiriyorum. Rahatlıyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder