6 Eylül 2012 Perşembe

HİÇBİR ŞEYİN YOK!

İnsan canının çok önemli olmadığı ülkelerdendir, Türkiye. Zaten devletin en kusursuz hizmetlerinden birisi, ölüm işlemleridir. Sağlığını kimlere emanet ettiğinin tedirginliği ile yaşarsın hep. Bir işe başlamadan önce sağlık raporu istenir. Alınmasının yolu bir şekilde bulunur. Askere gitmeden önce kontrole gidilir. Askeri doktor yüzüne bile bakmaz. Sporcuların kaderi de çok farklı değildir. Spor hayatı 10 yaşında başlayan bir çocuk, lisansı çıkmadan önce ilk tecrübesini yaşar sağlık merkezleriyle. Baştan savma bir kontrolle belgeleri imzalanır ve idmana gönderilir. O artık hocasının sorunudur.

Hocası farkında değildir belki, ama gerçekten büyük bir sorundur. Patlamaya hazır bir bombadır. Günümüzde mücadelenin bu kadar çetin olduğu spor dünyasında bu çocukların hepsi birer değerli mücevher gibi davranılmayı hak ediyorlar. Tabii ki daha medeni ve ahlâki normların gelişmiş olduğu ülkelerde oluyor bu genelde. "Kulüp her şeyden önce gelir" diye ahkâm kesenlerin insanlığın nerede geldiğini hatırlamaları için böyle acı olayların yaşanması gerekir maalesef.

Dün ne yazık ki bir can daha gitti. Otopsi sonuçlanınca, ölüm sebebi anlaşılacak. Belki de çok farklı bir sebep çıkacak. Ama bu bizim hatalarımızı görmemizi engellememeli. Bir an önce federasyonlar ve Gençlik ve Spor Bakanlığı bir araya gelip, yeni bir "Sporcu Sağlık Kontrol Sistemi" geliştirmeli. Yaşananlar her zaman olduğu gibi halının altına süpürülmemeli. Ediz Bahtiyaroğlu'nun yakınları, sevdikleri adamın en azından bir hiç uğruna ölmediğini, Türkiye'de sportif bir devrimin öncüsü olduğunu hissetmeli. Devlet, bunu hem onlara hem de ülkenin spora gönül vermiş bütün gençlerine borçludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder